Soru neden sorulduğunu sordu ? Cevabı var etmenin ön koşuluydu sormak. Cevap ise birden fazla cevaplardan oluşmalıydı ..
Sordukça yeni bir cevap bulunmalıydı ve her cevap öyle yaratıcı olmalıydı ki ; başka bir cevap olasiliğini yok etmemeliydi.
Insan ancak böyle tartışabilirse kendiyle uzlaşabilirdi.. Bu bakış sonsuz kapı olanaklarıyla duruyordu insanın karşısında. Her kapı yeni bir dünya demekti . Ve tek anahtar da farklı düşünebilmekti.
İnsan başta farklı görünen , ama zamanla kalıplaştırdığı cevaplarıyla kendini kısıtladı . Hayal gücüne ve anlayışına getirdiği sınırlamalar aslında onun yaşamını daraltmaktaydı.
Doğamamış her soru & cevap bir anlam kaybıydı yaşamının avuçlarında. Ve bunu anladığında insan, hiç yaşamamış, hiç konuşmamış, hiç dinlememiş, hiç düşünmemiş hissedecekti....
7 Aralık 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder