'konuşurken gittiği yerden kelimeler getiren'di adı,
'bilmediği kendi'nden bugüne sözler fısıldardı.
'durduğu yerin misafiri'ne şeker kutusunda bir 'yol' uzatılırdı
önce gözler bakar, sonra kutunun içinde parmaklar 'bir yol' arardı
aynı pakete gizlenmiş yolların içinden
seçilenin adı 'tesadüfen planlı'ydı.
28 Eylül 2010 Salı
26 Eylül 2010 Pazar
merdiven
hiçbir yere götürmeyen bir merdivenin
tasarlanmamış sonunda
sırtımı dönmüş
kendime
tırmanıyorum..
tasarlanmamış sonunda
sırtımı dönmüş
kendime
tırmanıyorum..
23 Eylül 2010 Perşembe
her / hep / hiç
'her' 'hep' 'hiç'
döne döne döne
'her' hale
döne döne döne
'hep'si
döne döne döne
'hiç'e ..
söne söne söne
'iç'e
düşe düşe düşe
'ateş'le
pişe pişe pişe
'hep'e
döne döne döne
döne döne döne
'her' hale
döne döne döne
'hep'si
döne döne döne
'hiç'e ..
söne söne söne
'iç'e
düşe düşe düşe
'ateş'le
pişe pişe pişe
'hep'e
döne döne döne
22 Eylül 2010 Çarşamba
tutulma
dil her yöne dönerken
biri tuttu
sözlerin kemiğinden
dünya tuttu zihnin nefesini
ses dalgalandı dil kıvrıldı
tutuldu yazıcı parmaklar
düşünce söze evrilirken
biri tuttu
sözlerin kemiğinden
dünya tuttu zihnin nefesini
ses dalgalandı dil kıvrıldı
tutuldu yazıcı parmaklar
düşünce söze evrilirken
algı
koşan yerden yükseldiğinde
iki adım arasında
kolları açıldı zamanın
havada kaldı koşan
düşüncelerin uzattığı o bir 'an'da
yerçekimi yenik düştü
algıya
iki adım arasında
kolları açıldı zamanın
havada kaldı koşan
düşüncelerin uzattığı o bir 'an'da
yerçekimi yenik düştü
algıya
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)