Ufuğa çizgi çizenler vardı
Bir de o çizilenleri silenler
Silerlerdi
De var ederlerdi umudu
Ufukta
Güneş doğana kadar
Bir kuş beklerdi
Kanatlarını çırpmadan
Güneş bunu bilmezdi
Bilmezdi de gelirdi
Vakti gelince
Kuş güneşin ilk ışıklarında
Çırpardı kanatlarını
Işık hızı gözlerinden dünyaya yansırdı
Kuş dünyayı farklı mı görmeğe başlardı şimdi
Yoksa ışıkta farklılaşır mıydı dünya
Güneşin ışıkları kuşun tüylerini ısıtırdı
Zamanı gelmiş bir tüy düşerdi kuşun kanadından
Güneş kuşu ısıttığını bilmezdi
Bilmezdi de ısıtırdı
Anlatılmayan masallardan birinde
Ufuk çizgilerini silenler vardı
Güneş doğana kadar bir kuş beklerdi orada
Kanatlarını çırpmazdı
Çıplak ayaklı bir çocuk
Ufka kadar koşabileceklerini söylerdi
Ayaklarına
Umutları ayaklarını taşırdı
Çocuğun yumuşak ayakları
Taşları ve çimenleri okşardı
Zamanı gelmiş bir tüy düşerdi kuşun kanatlarından
Ve çocuğun ayakları kanatlanırdı ..
15 Ocak 2010 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder